23 Ağustos 2020 Pazar

İspanya GP

    Sezonun ikinci üç haftalık bölümünün son yarışı İspanya GP’sinden herkese merhaba. Her gideni havasıyla, suyuyla kendisine hayran bırakan Barcelona, söz konusu F1 yarışı olunca maalesef aynı performansı gösteremiyor. Pandemi nedeniyle güncellenen takvimde kendisine yaz sonunda yer bulan Barcelona pistini aşırı sıcaklar bile ilginçleştiremedi. Bu son derece sıkıcı yarış nasıl geçmiş hep birlikte bakalım.

Yarış haftasının en güzel haberi Sergio Perez’in dönüşü oldu. 2 hafta önce yapılan COVID testi pozitif çıkan ve ardından karantinaya alınan Perez’in son testi negatif çıkınca Barcelona’da aracına dönmesine engel bir durum olmadığı belirtildi ve böylece Hülkenberg’in de 2020 F1 kariyeri kısa sürüş oldu. Sergio Perez’in ise COVID’i aşçısından kaptığı söyleniyor.  

Geçtiğimiz iki haftaki lastik parçalanması sorunlarının ardından 2020 araçlarının ne kadar güçlü ve aerodinamik açıdan üst düzey olduğu ve güncel lastiklerinin bu yükü artık taşıyamadığı konuşulmaya başlandı. 2021 sezonunda araçların geliştirmesi zaten sınırlanacak ancak bu sene de gelişime bir miktar dur denmesi gerekiyordu. İşte bu noktada FIA bir adım attı ve takımların özellikle sıralama turlarının son bölümünde ya da yarışta geçiş yaparken kullandıkları yüksek güç üreten motor modlarının Belçika GP’sinden itibaren yasaklanacağını açıkladı. Yani artık party mode ya da scenario 7 gibi terimleri duymayacağız. Bu durum gridde en çok Mercedes’i vuracak gibi görünse de zaten oldukça güçlü olan Mercedes aracının sıralamalarda ilk çizgiyi yine kimseye bırakmayacağını düşünüyorum. 

Takımlar normalde Barcelona’ya çantaları dolu gelirdi. Takvimin Avrupa ayağının başlangıcı olan İspanya GP büyük güncellemelerin geldiği yarıştır. Ancak bu sene pandemi nedeniyle fabrikalar kapalı kalınca ve takvim de değişince takımlar öyle büyük güncellemeler getiremediler buraya. Birçok takım yalnızca Macaristan’dakine benzer yüksek downforce üreten arka kanatlar getirirken, Redbull ön kanatta da ufak düzenlemeler yaptı. Redbull’un belki de en büyük güncellemesi son dönemin en popüler parçası fren soğutma kanallarında yaptığı değişiklikti. İçine ve dışına ekledikleri parçalarla daha iyi hava akışı sağlayarak olası soğutma problemlerinin önüne geçmiş oldular.

Cuma günü antrenmanlarının yıldızı Romain Grosjean’dı. İlk antrenmanda 6, ikinci antrenmanda 5. sıraya yerleşen Haas sürücüsüne performanslarının sebebi sorulunca "Ben de anlamadım nerden geldi bu kadar performans" diye cevapladı. Zaten haftanın geri kalanı Haas için yine o kadar kötüydü ki bu performansın bilinçli olmadığı belliydi. Geçtiğimiz hafta da motorda soğutma problemleri yaşayan Sainz’a yeni bir motor takıldı. 

Silverstone’un iki yarışında da lastiklerle ilgili yaşadığımız dramadan sonra tüm gözler Barcelona’da da lastiklerin üzerindeydi. Normal takvimde mayıs ayında, ılık bir havada yapılan Barcelona yarışı bu sene Ağustos sıcağına kalınca Silverstone’da paramparça olan lastiklerin burada ne hale geleceği herkesin gündemindeydi. Bu yüzden Pirelli buraya en sert lastik üçlüsünü getirdi. Korkulanın aksine lastiklerde fazla aşınma ya da baloncuklanma yaşanmadı, aksine sert hamur lastiğin yol tutuşu o kadar azdı ki takımlar bu lastiği kullanmayacakları stratejiler üzerinde çalıştılar. Bu sebeple yarışın en hızlı pitstop stratejisi bile S-M-S lastiklerden oluşan 2 pitstoplu strateji gösterildi. Ancak tabi ki lastiklerin kullanım aralıklarını iyice esnetip tek pitstopla yarışı bitirmeye de çalışan takımlar da vardı. 

Cumartesi antrenmanlarını ise trajikomik bir kazayla kapadık. Cuma gününden beri araçlar piste çıkış ve pite dönüş turlarını sıcağın da verdiği etkiyle oldukça yavaş atınca pistte aşırı bir kalabalık oluşmaya başladı. Hızlı tur atan araçlar için aşırı tehlike oluşturan bu duruma bu konuda bir kural da olmadığı için FIA da müdahale edemedi. Tam bu konunun ne kadar tehlikeli ve kazaya davet çıkarıcı olduğu konuşulurken 3. antrenman seansının sonunda Esteban Ocon’un kazası geldi. 3. virajda Magnussen’e yol veren Ocon daha sonra hızlanmaya başladı. Ancak Magnussen birden yavaşlayıp Ocon’un önüne gelince Ocon son anda direksiyonu kırdı. Aracın kontrolünü kaybeden Ocon şiddetli bir şekilde bariyerlere çarptı ve aracın ön ve arkasında hasarlar oluştu. İki sürücü de daha sonra verdikleri savunmada arkadan gelen hızlı turdaki Williams’a yol vermeye çalıştıkları sırada kazanın gerçekleştiğini belirtince olay cezasız kapandı. 

Sıralama turlarının ilk bölümünün sürprizi Raikkonen’den geldi. Sezon başında tek turda gridin en yavaş aracı olarak görünen Alfa Romeo Q2’ye tek araçla da olsa kalmış oldu. Ancak Q2’de yeni set S lastiği kalmayan Raikkonen M lastikle tur atınca 14. olarak Q2’de elendi. Bir diğer sürpriz, artık sürpriz sayılmıyor gerçi, Sebastian Vettel’in Q3’e kalamaması oldu. Alman pilot 10. sıradaki Norris’ten yalnızca 0.002 saniye daha yavaş kalarak sıralama turlarını bitirdi. Alpha Tauri’den Pierre Gasly yine parladı ve kendine Q3’te yer buldu. Sıralama turlarının son bölümüne girilirken Mercedesler arasında 0.1 saniye bile yoktu. Son turda ilk iki sektörde iyi derecelerle gelen Bottas, son sektörde yavaş kalınca o farkı da kapatamadı ve 2. sırada kaldı. Hamilton ise kariyerinin 92. pole pozisyonunu kazanmış oldu. Max Verstappen ise kariyerinde hep güzel sonuçlar aldığı Barcelona’da yarışa ilk kez 3. sırada başlama fırsatı yakaladı. Leclerc’in 9, Vettel’in 11. sırada kalmasıyla Ferrari İspanya’daki en kötü start pozisyonunu almış oldu.

Start yine olaysız geçti. 2. sıradaki Bottas yavaş kalkınca Vertappen ve Stroll’e geçildi. Lance Stroll’ün 5. sıradan gerçekten çok iyi start aldığını belirtmem gerek. Ancak gridin sol tarafında kalan pilotlar genel olarak iyi kalkış yaptılar çünkü öndeki aracın havakoridorunu kullanarak daha rahat hızlanma imkanı buldular ve ilk virajı da kalabalığın içinde kalmadan dönme şansına sahiptiler. 

9. sıradaki Leclerc kalkışta öndeki iki McLaren’in arasından kendisine yol bulmayı denerken az kalsın kendini turuncu bir sandviçin ortasında bulacaktı. Ayağını gazdan çekip yavaşlamak zorunda kalan Leclerc gridin sağından kendine boşluk bulsa da soldan daha iyi kalkan Gasly’ye geçilince Norris’i geçmesi bir anlam ifade etmedi ve 9. sıradaki yerini korumuş oldu. 

Arkalarda 16. sırada start alan Magnussen de iyi bir kalkışla daha sert lastiğe sahip olan Ocon’u geride bıraktı. 7. virajın çıkışında arkadan kayma yaşayan ve onu toparlamaya çalışırken zaman kaybeden Raikkonen’i de geçen Magnussen geçen haftadan sonra yine iyi bir starta imza atmış oldu. 

Yarışın ilk pitstopları Albon’la başladı. Redbull yine herkesten önce pit yaparak rakiplerinin stratejilerini bozmayı amaçladı. H lastik taktıkları Albon, M lastikleriyle uzun bir ilk bölüm atacak olan Raikkonen ve Ocon’un ardına düşmüş oldu. Albon sezon başından beri pit ekibinin kendisini trafiğin ortasına koymasından muzdarip. Finishe kadar gidebilecek bir lastiği varken Raikkonen ve Ocon’u geçmekle uğraştı. Özellikle Ocon’un ardında çok vakit kaybetti. Zaten H lastiklerle yol tutuş elde etmek oldukça zordu, üstüne bir de fazla lastik harcayınca 2. bir pitstop zorunlu hale geldi. 

Yarışın başında Hamilton’dan hızlı turlar atan, farkı da 1.4 saniyelere kadar düşüren, hatta "Çok yavaş araç kullanıyor" diye Hamilton’la dalga geçen Verstappen 20. tur civarlarınca lastiklerini bitirdi. Redbull pite almakta gecikip Hamilton da tempoyu artırınca Verstappen iyice geriye düştü. 22. turda pite girip M lastik taktı. Redbull’dan yine rekor bir pitstop geldi. 1.9 saniyede tamamladıkları pitstop sayesinde Verstappen Stroll’ün gerisine düşmekten kurtulmuş oldu. 24. turda Bottas’ın da pite girmesiyle 2. sıradaki yerine tekrar dönmüş oldu. Bu noktadan sonra ne kendi Hamilton’a yaklaşabildi ne de Bottas ona yaklaşabildi ve yarışı yalnız bir şekilde 2. sırada bitirerek iyi bir sonuç almış oldu. 

Lastik kullanımı son dönemlerde oldukça iyi olan ve Ferrari’nin strateji olarak elini güçlendiren Leclerc yine ilk bölümde lastikleri iyi kullanınca Ferrari ilk bölümü uzatıp tek pitstopla yarışı bitirecekleri bir plana geçti. Rakipleri 20li turların başında pite girmişti ve kendisi de onlarla pit aralığı oluşturabilecek kadar hızlı turlar atamıyordu. O yüzden böyle bir taktik değişikliği zorunluydu. 30. turda pite gelen Leclerc’e yarış sonuna kadar gidecek M lastikleri takıldı. Pitten Kvyat’ın ardında çıktı ancak onu geçmesi çok uzun zaman almadı. 34. turda Norris’e iyice yaklaşan Leclerc, Norris’in 5. virajda lastikleri kilitlenince ilk atak fırsatını yakaladı ancak başarılı olamadı. Sonraki tur start finish düzlüğünde DRS kullansa da yeterince yakın olmadığı için ilk virajda geçme şansı yakalayamadı. 5. virajı nerdeyse Norris’le beraber dönen Leclerc, 10. virajda yine dışardan hamle yapmayı denedi ancak sosis kerb’ün üzerine taştı ve avantajını kaybetti. 

37. tura geldiğimizde 15. virajda spin atmış bir Ferrari gördük ama bu araç Vettel’in değildi. 14. virajı dönerken içerdeki kerbü biraz fazla kullanan Leclerc aracın kontrolünü kaybetti ancak bu arada aracın motoru da durdu. İlk denemesinde motoru tekrar çalıştıramayan Leclerc, kemerini çözdü. Son kez motoru çalıştırmayı deneyen Leclerc bu sefer başarılı olunca yola devam etti ancak son sıraya düşmüş ve oldukça zaman kaybetmişti. Israrla garip bir durum olduğunu ve pite gelmek istediğini söyleyen Leclerc’i Ferrari pistte tutmaya çalıştı. En sonunda genç pilot kemerini çözdüğünü ve frenlemelerde araç içinde kaydığını itiraf etti. Kemeri bağladıkları ortadaki küçük parçayı ise düşürdüğünü söyledi. Bunun üzerine Ferrari Leclerc’i pite çağırdı.  Ancak yarış mühendisi Leclerc’i hiç dinlememiş olacak ki pitstop sırasında mekanikerler ortadaki parçayı ararken yine birsürü zaman kaybettiler ve artık yarışmak anlamsız hale gelince Leclerc yarıştan çekildi. Ferrari’den yapılan açıklamaya göre Leclerc’in motorunda meydana gelen arıza bir kerb’ün üzerinden geçmesiyle oluşmuş bir elektrik arızasıymış. 

Leclerc’in 2 tur emniyet kemeri takılı olmadan araç sürmesine ise ceza gelip gelmeyeceği belirsiz. FIA, bu tür güvenlik konularında oldukça hassas. Leclerc de normal yarış içindeki turları gibi hızlı tular attı. Evet üzücü bir olay yaşanmadı ancak bizim normal hayatta kullandığımız araçlarımızda bile emniyet kemeri takmak çok önemliyken yüksek süratlerle yarışılan F1’de böyle bir tehlike oluşturması, pistlere Bianchi ve Hubert gibi 2  arkadaşını kurban etmiş Leclerc’e hiç yakışmadı. 

Yarışa M lastikle başlayan Sebastian Vettel 2 pitstop yapacağı bir strateji ile yarışıyordu. Bu nedenle normal bir ilk bölüm attı ve 31. turda Ferrari tarafından pite alındı. S lastikleriyle olması gereken tempoda giderken tekrar pite girmenin kendisini çok geriye düşüreceğini farke den Vettel takımına mevcut lastikleriyle finishe kadar gidip gidemeyeceğini sordu. Bu kumarın tutmama ihtimalini de göz önünde tutan Ferrari pit duvarı Vettel’e 3 tur zamanlarını iyice geliştirmesini ona göre karar vereceklerini söyledi. Böylece ona çok sıra kaybettirmeyecek bir pit aralığı yakalamaya çalıştılar ancak Vettel’in turları rakiplerinden iyi olmayınca pit duvarı da Vettel’in fikrini onayladı. Ancak bunu kendi fikirleriymiş gibi ortaya atınca Vettel kısa süreli bir sinir krizi geçirdi. Ferrari ve Vettel arasındaki bu ilk sorun değil. Alman sürücü son hfatalarda sıralama turları ve yarış sonrası pit duvarıyla iletişim kurmamayı tercih ediyor. Hatta Mattia Binotto’nun telsiz mesajlarına bile cevap vermiyordu. Sonunda her iki taraf da kaybedecek bir şeyleri olmadığının farkına varıp bu kumarı oynamaya karar verdiler. Vettel’in Stroll ve Sainz’a geçilmesi çok uzun sürmedi çünkü her ikisi de yeni lastiklerle geliyorlardı. Albon’un ise Vettel’le arasındaki fark daha fazlaydı ve bu farkı kapatmada yavaş kalınca 8. sırada yarışı tamamlamış oldu. Ferrari’nin oynadığı kumar da tutmuş oldu ve 11. başlayan Vettel 7. sırada yarışı bitirdi. Bu puanlarla Vettel kariyerinde 3000 puan barajını da aşmış oldu. 

            Çift pitstoplu stratejideki bir diğer pilot Sainz’dı. 23. turda pite gelip tekrar S takan Sainz Albon’un ardında 12. sırada döndü. O sırada H lastikleriyle boğuşan Albon, hızlı ve yeni lastikleriyle gelen Sainz’a 6 tur dayanabildi. 29. turda start-finish düzlüğünde DRS açık gelen Sainz, Albon’a iyice yaklaşmasının da avantajıyla ilk virajı rahatça onun önünde döndü. 42. turda son kez pite gelip M lastikleri taktı. Dönüşte kendini yine Albon’la yan yana buldu. 4. virajı beraber dönerlerken Sainz biraz dirsek gösterince geri çekilen Albon bir daha atak şansı yakalayamadı. Daha sonra yıpranmış lastikleriyle önde kalmaya çalışan Vettel’i yakalayan Sainz, 60. turda onu da DRS ile kolayca geçti ve yarışı 6. sırada bitirdi. 

            Yarışın sonlarında arkasındaki Perez’le 70 saniye fark açan Bottas 65. turda en hızlı tur için pite girip M lastik taktı. Son turda 1.18.183’lük dereciyle hem yarışın en hızlı turunu atan ve +1 puanı cebine koyan Bottas hem de Ricciardo’ya ait pist rekorunu kırmış oldu. 

            Yarışın osnlarına doğru Hamilton’ın tur bindirmesi sırasında mavi bayraklara uymadıkları gerkeçesiyle Perez ve Kvyat’a 5 saniye süre cezası geldi. Kvyat, Ocon’un 16 saniye önünde olduğu için bu cezadan etkilenmedi ancak Perez ceza nedeniyle sırasını takım arkadaşı Stroll’e kaptırdı. 

            Yarıştan önce Redbull’un yarış temposunun kendileri açısından endişe verici olduğunu belirten Hamilton, Redbull’un S lastikte kendilerinin temposunu yakalayamamasının ardından ilk bölümün sonundan itibaren açtığı farkın kapanmasına asla izin vermedi ve bir başka rahat galibiyete imza attı. Schumacher’e ait bir başka rekor olan en çok podyuma çıkan pilot olma rekorunu da kırmış oldu. FIA’nın tam olarak ne zaman şampiyonanın adını F1 Lewis Hamilton Dünya Şampiyonası olarak değiştireceğini çok merak ediyorum çünkü Hamilton rekorlar olarak çıtayı öyle bir noktaya taşıyor ki bu rekorların kırılması artık daha da imkansız hale geldi. 

            Barcelona pisti 30 yıldır aralıksız olarak F1 yarışlarına ev sahipliği yapıyor. Bununla da kalmıyor kış testleri de burada düzenleniyor. Tüm takımlarca böylesine aşina olunan bir pist, karakter olarak da geçiş yapmaya çok müsait olmayınca bizlere oldukça sıkıcı yarışlar izletiyor. 2020 yılı da farklı bir yıl olmadı ve yine geriye dönüp baktığımızda ne olduğunu bile hatırlamayacağımız, "kesin sıkıcı bir yarış olmuştur" diyeceğimiz bir yarışı geçirdik. Umarım bu pisti bir an önce takvimden çıkarırlar da çok daha eğlenceli yarışlar izleyebileceğimiz pistleri takvimde görürüz. 

            Bir hafta aranın ardından ise Spa, Monza ve Mugello üçlüsüyle F1 geri dönecek. Ferrari açısından kabus gibi geçecek 3 haftaya tüm tifosiler hazırlıklı olsun. 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder